Deprem Farkındalığı | Depreme Dayanıklı Ev
Fatih Barış ŞAHAN tarafından - 20 Eylül 2024Depreme dayanıklı yapılar, can ve mal güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Düzenli taşıyıcı sistem seçimi, öncelikle mimari tasarım ile ilgilidir. Gerek planda ve gerekse düşey doğrultuda, mimari tasarımın olabildiğince karmaşıklıktan uzak, basit ve sürekli taşıyıcı sistemlerin kullanılabilmesine olanak verecek biçimde düzenlenmesi depreme karşı başarılı bir yapısal tasarımın ilk koşuludur. • Bu noktada, depreme dayanıklı yapı tasarımının sadece yapı mühendisi tarafından değil, mimar ile yapı mühendisinin hatta diğer meslek disiplinlerinin de ortak çabası ile gerçekleşebileceğini söylemek yerindedir.Özellikle deprem kuşağında yer alan ülkemizde, bu konu üzerinde hassasiyetle durulması gerekmektedir.Depreme dayanıklı ve aynı zamanda modern mimariye sahip projelerimiz bazı temel prensipler şunlardır:
1. Sağlam Zemin Seçimi
Depremlerde yapı güvenliğinin ilk kriteri zeminin özellikleridir. İkinci kriter ise depreme dayanıklı yapı inşasıdır. Bir yerin jeolojik özellikleri (kaya türü dağılımı), tektoniği (faylar, kırıklar, kıvrımlar), yüzey şekli topoğrafyası, jeomorfolojik, yer altı suyu davranışı, hidrojeolojik özellikleri o yerin yerel zemin özelliklerini oluşturur.Farklı zeminlerin, farklı kaya türü üzerindeki yapıların, aynı şiddetteki bir depremde, yer hareketine karşı davranışları, farklı derecelerde hasar gördükleri, geçmiş depremlerin yarattığı hasarlara bakıldığında açıkça görülmektedir.Bu durum, deprem dalgalarının geçtikleri zeminlerin özelliklerine göre değişime uğradıklarını ortaya koymaktadır. Yerel zemin özelliklerinin yapılarda hasar oluşturacak etkileri zemin büyütmesi, sıvılaşma, yamaçlarda kaymalar, zeminde çökme şeklinde olmaktadır. Başlıca yapılması gerekenler:
- Yapının inşa edileceği zeminin jeolojik yapısı detaylı incelenmeli
- Yumuşak ve gevşek zeminlerden kaçınılmalı
- Gerektiğinde zemin iyileştirme yöntemleri uygulanmalı
2. Uygun Yapı Tasarımı
Binalar, yıkıma dayanmak için sismik bir olay sırasında içlerinden geçen kuvveti yeniden dağıtmalıdır. Perde duvarlar, çapraz bağlantılar, diyaframlar ve moment dayanımlı strüktürler, bir binanın güçlendirilmesinde büyük öneme sahiptir.
Perde duvarlar, deprem kuvvetlerinin aktarılmasına yardımcı olabilecek faydalı bir yapı teknolojisidir. Birden çok panelden oluşan bu duvarlar, bir binanın hareket halindeyken şeklini korumasına yardımcı olur. Perde duvarlar genellikle çelikten yapılmış diyagonal çapraz bağlantılarla desteklenir. Bu kirişler, basınç ve itme kuvvetlerine karşı koymaya yardımcı olarak sıkıştırma ve gerilimi destekleyebilir.
Diyaframlar, aynı zamanda binanın yapısının merkezi bir parçasıdır. Binanın katları, çatısı ve üzerlerine yerleştirilen tabliyelerden oluşan diyaframlar, zemindeki gerilimin giderilmesine ve kuvvetin binanın dikey strüktürel elamanlarına doğru itilmesine yardımcı olur.
Moment dayanımlı çerçeveler, bir binanın tasarımında fazladan esneklik sağlar. Bu yapılar bir binanın derzleri arasına yerleştirilir ve derzler rijit kalırken kolon ve kirişlerin bükülmesine izin verir. Böylece bina, daha büyük bir depremin kuvvetine karşı koyabilirken, tasarımcılara yapı elemanlarını düzenleme özgürlüğü vermeye devam eder. Başlıca tasarım elementleri şunlardır:
- Simetrik ve basit geometrili yapılar tercih edilmeli
- Ağırlık merkezi ile rijitlik merkezi çakışmalı
- Düşey taşıyıcı elemanlar sürekli olmalı
3. Kaliteli Malzeme Kullanımı
Çelik ve Ahşap
Bir malzemenin baskı ve titreşime dayanabilmesi için, büyük deformasyonlara ve gerilime maruz kalma yeteneği olan yüksek sünekliğe sahip olması gerekir. Modern binalar genellikle, çeşitli şekillerde olan ve binaların kırılmadan bükülmesini sağlayan bir bileşen olan yapısal çelik ile inşa edilir. Ahşap, hafif yapısına göre yüksek mukavemeti nedeniyle şaşırtıcı derecede sünek bir malzemedir.
Yenilikçi Malzemeler
Bilim adamları ve mühendisler, şeklini daha da fazla koruyan yeni yapı malzemeleri geliştiriyorlar. Şekil hafızalı alaşımlar gibi yenilikler, hem ağır baskılara dayanma hem de orijinal şekillerine geri dönme yeteneğine sahiptirler.
Ek olarak, çeşitli polimerlerden yapılan fiber takviyeli plastik örtü kolonların etrafına sarılabilir ve %38’e kadar ek güç ve süneklik sağlar.
Mühendisler ayrıca binaları güçlendirmeye yardımcı olmak için doğal unsurlara yöneliyorlar. Midyelerin yapışkan ama sert lifleri ve örümcek ağının güç-boyut oranı, yapı oluşturma konusunda ümit verici yeteneklere sahiptir.Bambu ve 3D baskılı malzemeler, binalar için potansiyel olarak daha da fazla direnç sağlayabilen sınırsız formlara sahip hafif, birbirine kenetlenen yapılar olarak da işlev görebilir. Malzeme seçimleri şunları içermelidir:
- Yüksek dayanımlı beton ve çelik kullanılmalı
- Malzeme kalitesi sürekli denetlenmeli
- Hafif ve dayanıklı yapı malzemeleri tercih edilmeli
4. Esnek Yapı Sistemleri
Deprem kuvvetine karşı koymanın bir yolu, temel izolasyonu adı verilen bir yöntemle binanın temelini yerden “kaldırmaktır”. Temel izolasyonu, çelik, kauçuk ve kurşundan yapılmış esnek pedlerin üzerine bir bina inşa etmeyi içerir. Bir deprem sırasında taban hareket ettiğinde, yapının kendisi sabit kalırken izolatörler titreşir. Bu, sismik dalgaların etkisini azaltmaya ve bina içinde ilerlemesini etkili bir şekilde önlemeye yardımcı olur.
- Süneklik özelliği yüksek yapı elemanları kullanılmalı -Enerji sönümleyici sistemler entegre edilmeli
- Yapının deprem enerjisini absorbe etme kapasitesi artırılmalı
5. Doğru Detaylandırma
Taşıyıcı sistemde yatay yükler altında oluşacak rölatif ötelenmeler ve eğilmeler, ikinci mertebe momentlerini artırmaktadır. Perde duvarlar bu olumsuzluğu azaltır. Ancak bunun için, planda x ve y doğrultusunda düşey taşıyıcılardan özellikle perde duvar ve geniş kolonların dengeli dağıtılması önemlidir. Dolgu duvarların sistem rijitliğine katkısı perde duvarlara göre çok daha az olduğundan, dolgu duvar yönlendirmeleri ve dolayısıyla planda farklı doğrultulardaki çerçeve açıklıklarının dağılımı, perde duvar ve geniş kolonların dağılımı kadar etkili olmamaktadır. Kısaca detaylandırma da aşağıdaki maddelere dikkat edilmelidir:
- Kolon-kiriş birleşim noktaları güçlendirilmeli
- Perde duvarlar stratejik noktalara yerleştirilmeli
- Temeller yapı yüküne ve zemin özelliklerine uygun tasarlanmalı
6. Düzenli Bakım ve Kontrol
İnce ayarlar ve küçük değişiklikler ile yapı bakım süreci, enerji verimliliğindeki eksiklikleri de keşfedebilir. Örneğin; bir ekipmandan kaynaklı ısı kaybının azaltılması, operasyonel verimliliğin artmasına ve ayrıca bileşenlerin bozulma oranında ve enerji faturalarında düşüşe katkıda bulunabilir.Bir sistem veya enerji iyileştirmesi, binanın genel sürdürülebilirliğini de iyileştirebilir ve -potansiyel olarak- kamu hizmeti indirimlerinden yararlanmak için enerji faturalarının azaltılmasına yardımcı olabilir. Sürdürülebilir bir binaya sahip olmak, eko-sorumluluk duygusunun reklamını yapmak isteyen bina sahipleri için özellikle önemlidir.
Bina sahipleri bakıma öncelik verdiğinde sonuçlar açıktır: Maliyet tasarrufu artar, bina sakinleri de güvenli ve rahat bir ortamın keyfini çıkarır.
- Yapıların periyodik olarak denetlenmesi
- Gerektiğinde güçlendirme çalışmalarının yapılması
- Yapısal olmayan elemanların (asma tavan, dolaplar vb.) sabitlenmesi
Yönetmeliklerde tanımlanan çok şiddetli depremin etkisi altında yapının göçmeksizin ayakta kalabilmesi, yapıda belirli bir dayanımın bulunmasıyla birlikte, önemli ölçüde enerji yutabilme kapasitesinin sağlanmış olmasına bağlıdır. Bu iki yapısal özellik, yukarıda ikinci aşamada belirtilen yapısal davranış için de gereklidir. Birinci aşama için öngörülen doğrusal elastik davranış ise tümüyle yapı elemanlarının yeterli dayanımı ile sağlanır.Yükselen Mimari, Antalya'nın önde gelen inşaat firmalarından biri olarak, bu prensipleri titizlikle uygulamaktadır. Firma, Antalya konut projelerinde güvenli inşaat anlayışını ön planda tutarak, depreme dayanıklı yapılar inşa etmektedir.
Özellikle depreme dair yaşanılan acı tecrübelere dönüp baktığımızda, satın alma veya kiralama aşamalarında depreme dayanıklı evler tercih etmeye olan meylimiz giderek artmaktadır.Bu nedenle, hayatımızın önemli bir kısmını geçirdiğimiz evlerin deprem dayanıklılığı açısından yeterli olup olmadığı, ayrıca bir evi deprem konusunda yüksek risk grubuna dahil eden özelliklerin neler olduğu gibi detaylara hâkim olmak, bu tehlikeli ve önlenemez afetin olumsuz sonuçlarından kaçınmamızı ve daha bilinçli olmamızı sağlayacaktır.Yükselen Mimari'nin Antalya'daki projeleri, sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda güvenlik ve dayanıklılık açısından da öne çıkmaktadır. Firma, modern mimari trendleri takip ederken, deprem mühendisliğindeki son gelişmeleri de yakından izlemekte ve uygulamaktadır.İçinde yaşadığımız yapıların deprem açısından güvenli olduğunu bilmek, rahat ve huzurlu bir yaşam sürmemiz açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, sadece bir mühendislik meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Yükselen Mimari gibi bilinçli inşaat firmaları, bu sorumluluğun farkında olarak, Antalya'nın konut projelerinde güvenli ve dayanıklı yapılar sunmaya devam etmektedir.